1 Ocak 2014 Çarşamba

Organeller

1. Ribozom 

Prokaryotik ve ökaryotik hücrelerde translasyon sonrasında hücrenin genetik bilgilerine bağlı olarak protein sentezinin gerçekleştirildiği organeldir. İşlevleri birbirine benzemesine rağmen, ökaryotik ribozomlar yapı olarak prokaryotik ribozomlardan daha büyük ve daha karmaşıktır. Ökaryotik ribozomlar sitozolde tek tek (monozomlar) veya tek haberci RNA yapısına bağlı birçok ribozom  (poliribozomlar ya da polizomlar) şeklinde bulunmaktadırlar.  Monozomlar,  salgılanacak olan veya diğer organellere gidecek proteinlerin sentez edildiği endoplazmik retikuluma bağlı olarak da yer almaktadırlar.
mRNA modellerinden protein sentezi ribozomlarda olur. Ribozomlar 2 esas nükleoprotein alt biriminden oluşmuştur. Bu 2 alt birim, birbirine eşit olmayan hacimlere sahiptir.


2. Endoplazmik Retikulum

Çekirdek zarına kadar uzanan, hücreyi ağ gibi örmüş, hücre içi kanallar sistemidir. Endoplazmik Retikulum (ER) lümeni adı verilen kapalı bir boşluğu çevreleyen ve ileri derecede kıvrımlı, tek membrandan oluşmuş bir tabakadır. Total hücre membranının %50 kadarını ER oluşturmaktadır. Lümen ise total hücre hacminin %10 kadarını kaplayabilmektedir. ER membranı dış nükleer membran ile devam etmektedir. Endoplazmik retikulumlar hücre içine ve dışına madde taşınmasında, bazı maddelerin depolanmasında görev alırlar. Ribozomlarda sentezlenen maddeleri de golgi ’ye taşırlar.

3. Golgi Sistemi

Granüllü E.R.’da sentezlenen proteinlerin taşındığı ve hücreden salgılanmadan önce granüllerde depolandığı organeldir. Bazı proteinlerin posttranslasyonel modifikasyonlarında rol alır.  Örneğin ter minal glikozilasyonlar ile glikoproteinlerin sentezi, parsiyal proteoliz ile proinsulinin insuline çevrilmesi, fosforilasyonla kazein gibi fosfoproteinlerin sentezlenmesi, sülfatasyon ile kondroitin-sülfat oluşumu golgide yer alan olaylardır.



4. Lizozom

Golgi cisimciklerinin ürünüdürler. Hücre içi sindirim enzimlerini taşıyan tek zarla çevrili, sitoplazmadan daha asidik keseciklerdir. Hücreye fagositoz ve pinositozla alınmış ya da hücre içerisinde oluşturul- muş her türlü büyük moleküller lizozomlar tarafından hidroliz edilir.  Hücre yaşlanınca lizozomlar patlar ve hücre kendi kendini sindirir.  Buna otoliz denir.  Kurbağa larvalarında kuyruğun kaybolması, ölmüş cesetlerin daha çabuk çürümesi bu intihar kesecikleriyle mümkün olmaktadır. Çok sayıda küçük granüller içinde hidrolitik enzimler içerirler ve protein, karbonhidrat, lipit, nükleik asit ve mukopolisakkaritlerin sindirim yeridirler.

5. Mitokondri

Çift katlı zarla çevrili büyük organellerdir. Oksijenli solunumun gerçekleştiği yerdir.  Hücrenin enerji santralleri olarak ATP’yi sentez ve depo ederler. Mitokondri kendi kendine replike olabilir.  ATP ihtiyacı fazlaysa bu gözlenebilir. Hücredeki enerji gerektiren reaksiyonların büyük çoğunluğu ATP’yi mitokondriden sağlar. Mitokondride sentezi yapılan ATP, dışarıya taşınır ve hücrenin neresinde gerekli ise oraya gönderilir.

6.Koful

Koful, sitoplazmada bulunan içi sıvı dolu boşluklardır. Vakuol de denilen koful, bütün bitkiler ve mantarlar ve bazı protistalar ve hayvanlar ile bazı bakterilerde bulunur.
Koful zarına tonoplast, koful sıvısına ise tonoplazma denir. Genç bitki hücrelerinde sayıca az ve küçük, yaşlı hücrelerde ise sayıca çok ve büyüktürler.
3 çeşit koful vardır: besin kofulu, sindirim kofulu ve boşaltım kofulu (kontraktil (vurgan) koful).Besin kofulları sindirim, kontraktil kofulları ise su dengesini sağlamada rol alırlar.
Koful hayvan hücresinde çok ama küçük, bitki hücresinde az ama büyüktür. Yaşlı bitkilerde koful, hücrede daha çok yer kaplar.
Kofullar; endoplazmik retikulum, hücre zarı, golgi cisimciği veya lizozomdan oluşabilir.

KAYNAK:  Akay,  M.T. (2007).  Sitoloji, 5. Baskı,  Palme Yayınları 304,  Palme Yayınları Dağıtım Pazarlama Ltd. Ankara.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder